17 Mart 2015 Salı

MektupVarrrrrrr...

 Benim açılmamış goncam, çayımın yanına kıtlamam, balım, pür-i pak kuzum, ne bileyim bakınca gözümün dolduğu kızım, canım, diye uzar gider sana yüklediğim anlamlar. Bugun 17 Mart 2015 uzun zamandır sana yazmıyordum. İş yerinde boş bir anı bulunca Pink Floyd neymiş neciymiş diye araştırıp Pink Floyd, Beatles, Eagles...  dinlerken sana yazasım geldi.

 Giderek yalnızlaşıyorum ve tuhaf bir şekilde bu hoşuma gidiyor, işteyken, evdeyken ne bileyim ne zaman olsa yalnızlığı yeğliyorum. Telefonum çalmayınca üzülmüyorum başkalarını aramadığım için de üzülmüyorum. Fazla konuşunca “noldu lan” diyorum. Erken mi bunlar yaşıma göre bilmiyorum ama seninle bir iki tecrübe ve temennimi paylaşmak istedim. Sen dolu dolu yaşarsın inş tüm nefeslerini, olmamış şeyler için pek üzülmez yoluna devam eder geçer gidesin. Otu böceği insanı suyu denizi ayı güneşi gezmeyi  adana kebabı yanına tercihim ayranı ( ama büyük ihtimal kolayı tercih edeceksin) seversin de hiç birine bağımlı olmazsın inş. Sevdiğin işi yapman mutluluğum olur, şu her tarafı pislik dolu dünyada dik durabilirsin umarım. Hata bile demek istemiyorum ama sana göre yanlış yaptığını düşündüğünde bile üzülmeni istemem ama dersini alıp bir dahakine tetikte olursun inş. Dünya kötü ve bazen iyiler bile kötü, keşke kimseye sır vermesen, sonra bir halt sanıp kullanırlar ama neyse salla… Benden güçlü, inatçı, umursamaz, heyecanlı, mutlu, şanslı, açık sözlü, ruhu güzel, yardımsever, gezgin, her manada temiz olursun inş…
 Bana kaşlarını çatıp dişlerini sıkarak ellerini yumruk yapan sensen dayanamayıp gülüyorum “karakterini yediğim” diyorum. “Anne bana bir tane yaşlı gösterirmisin, ona iyilik yapmak istiyorum” daki saflığını sevdiğim… Dağınıklığı, koşmayı, dans etmeyi, meyveleri sevmeni  ayrı bir seviyorum çünkü kendime benzetiyorum. Babana burnunun ucundaki çizgiyi benzetiyorum sadece sanırım:) Büyüyünce bazen anne olmak, bazen de astronot olmak istemene bayılıyorum. Uyurken milyonunca kez anlattırdığın masallardan ve çokkkkkkkkkkk soru sorup konuştuğunda bööögg geldiğinde bile itiraf ediyorum seni bu kadar seveceğimi tahmin etmiyordum. bazen babanla olan ilişkim dahil herşey tek düze oluyor, yaklaşık 4 yıldır beraberiz seninle ama ilişkimiz monotonlaşmadı negzel dimi. “ anne ben büyüyünce sen yaşlanıcaksın ben büyümek istemiyorum.”  Dediğin gibi olsun istiyorum bazen:  sen hep gül oyna dağıt beraber gidip gelelim işe hep en çok beni sev bana sarıl en büyük derdin pembe ve mor arasındaki kararsızlığın olsaJ
 Bu arada uzun zamandır erkekler e gerçekler, pamukprenses e tamukprenses, eminim e evinim, papatya ya kapatya karnabahar a ağaçlımantar  demeye devam ediyorsun. Hayat böyle akıp giderken sen bana iyi geldin, iyiki geldin, öperim seni…


Sevgili internet bu mektubu kızım 25 inden sonra 30 undan önce okuyana kadar yutmamanı, sıkıca saklayıp, ona ulaştırmanı istiyorum. Teşekkürler.

3 Ağustos 2014 Pazar

BazenBöyleHissedersin

Dikkat: kendi içimi bile bu kadar baymışken içinizi şişirebilirim uyarmadı demeyin please.

Çok mutlu huzurlu olduğum anlarda bile kendime dışarıdan bakıp tuhaflaşabiliyorum, hatta bazen bunun benim hayatım olmasına bile şaşırıyorum bu koca, bu çocuk, bu aile, aynaya bakıp bu tip, bu ev eşyalar... bana mı ait hangi ara oldu bunlar. Kişiye göre değişebilir ama bence çok şeye sahibim hatta sahip olduğum şeyler maddi ve manevi artacağı zaman hooppp dur bakalım diyorum. Mesela daha çok arkadaşım, daha çok param daha çok çocuğum kıyafetim cartım curtum olmasını pek istediğimi söyleyemem çünkü hepsi benim için bir sorumluluk, kafa yormaca ve en önemlisi de ego getiriyor. Günümüz insanın hastalığı, bu yüzden az kişi ağzıma m.çmamıştır. mütevazi olacam diye çok kişinin egosuna maruz kalmışımdır. Gerçi eskisi kadar izin vermiyorum insanların agzıma m.çmalarına. Allahtan biraz kalıplıyımda görsel olarak set kurabiliyorum, güsel Allahım nasıl biliyor bu karakterle ufak tefek  olsaydım sakız gibi çiğnenirmişim... offffff düşünmek bile istemiyorum..

İşte bazen kendime bile gıcık olurken çevremdekilere mi olmicam peahhhhh, walla en yakınımdan en uzağımdakine kadar herkese gıcık olabiliyorum dönem dönem. İşte bu yüzden çalışmak, evden dışarı çıkmak, kimseyle görüşmek, tv izlemek, markete gitmek, insan görmek istemiyorum, asosyalliğin dibine vurasım geliyo.. bazen böyle hissdiyorum işte. Hem de herşey yolundayken böyle hissediyorum, kısaca  fucuk diyorum güzel ingilizcemle:( 

Hep aklımda felaket senaryoları, walla saçma sapanım ya, ne bileyim mesela eskiden ülke sorunlarını bukadar düşünmezdim, aklımda sürekli savaş çıksa hangi ülkeye mülteci olarak gidicez sorusu var. çocuklara bu kadar üzülmezdim mesela, elimden kendi çocuğumun gözlerine bakmak ve dua etmekten başka pek bişey gelmiyor aslında:( tükettiğim su, elektrik,otogaz, kağıt (en çok bunları kullanıyorum) için bile üzülüyorum olabildiğince optimumda tutmaya çalışıyorum gelecek kuşaklar için. vicdanım bu kadar baskın değildi hangi ara oldu anlamıyorum içime bir John Coffey kaçtı yedi bitirdi beni.

Bazen böyle düşünüyorum işte...
Bunların dışında iş değiştiriyorum yine bakalım napcaz gerçi iş işte pek bişey beklemiyorum. İnşallah kuzuma  istediğim şekilde bir kreş ayarlayabilirim bu işle beraber. Azlının düğünü var bakalım inşallah göbek atarken böğürerek ağlamam. Buarada ne ballıyım Azlı gidiyor ama Fatih geliyo:) bu şehir beni kardeşsiz bırakmıyo :) Sağlıklı ve huzurlu günler bizlerle olsun....

30 Ekim 2013 Çarşamba

SendromlarSendromlar

  Selam, Geçen haftasonu yılda bir kez yaptığım cam silme işini tamamladıktan sonra aynaya bakayım ne var ne yok suratımda dedim, öööle bakınırken gözüm saçlarıma ordan da tazecik gün be gün artan beyazlara takıldı. Ne tatlılar diyemicem tabi, bu beyazlar için. Boyatsam mı, yok doğal mı dursun diye düşünürken esas konu lan bunlar niye çıkıyoki ye bi türlü gelemedi. Artık olgun tek çocuklu bi hatunum sanırım:S 
  Azlının nişan fotosunda iice anladım. 3 kardeş aynı karede: biri nişanlanıyor diye güsel öteki de çıtır diye güsel ee ben?!?! Annemin yorumu sende ayrı bi olgun çıkmışsın Nezli, saol ya dedim. Hep diyorum kendime bakıcam diye ama içinde yoksa yok yani. mesala dün saçımı kesin  kestiricem şöle bi de kahkül (bu da ne biçim bi kelime) attırayım dedim, bi baktım kuaförler kapalı çünkü Salı:) çokta fufu dedim sonra zaten.

Kocamı özlüyorum çok çalıştığı için, kuzumu özlüyorum çalıştığım için.Evde ne kadar çok vakit geçirirsem Eloyla birbirimize okadar bağlanıyoruz.Tatillerin kötü yanı bu:( Ergen psikolojisinde 2,5 yaşında bi kızım var:) Tripler, bilmişlikler, rol kesmeler.. google a sorduk 2,5 yaş psikolojik gelişimiymiş. Yavaştan birey oluyoruz, bayılıyorum konuşmalarına, sinirlenince Azlının kazayla öğrettiği yasakladığımız kelimeleri söylüyor farkında yani söylememesi gerektiğinin:) Bildiğim ve bildigimiz bütün çocuk şarkılarını ögrendi sanırım artık güncel pop-u takip etmek zorunda. Elonun büyüdüğünü anlamanın bir yolu: dün tam koltuga uzandım mutfak ve koridor lambasını kapatmayı, telefonuda yanıma almayı unuttuğumu fark ettim kalkmakta zor geldi bir şansımı deneyeyim dedim Elo ya "kuzucum lambaları kapatıp telefonumu verebilir misin" dedim ve yaptı ya:D:D:D:D Allam iyiki doğurmuşum bu çocugu:D:D:D:D Kızım büyümüşte dediklerimi yaparmış, inş hep böyle devam eder.. benim dediğim üniversiteye gider uygun gördüğüm kişiyle uygun gördüğüm yaşta evlenir alt katta oturur... Şaka tabi:)

Epeydir yazmıyordum iyi geldi, inş çok mutlu en mutlu hep mutlu yazılar yazarım, bugün içim kıpır kıpır niye bende annamadım, havalar güsel desem deil, gencim desem deil olgunum, aşıkım desem evet aşıkım:) kocayı az görünce ancak özlüyorum, kavga edemiyorum bildiğin kedi modundayım. Koca işten gelince Elo bir yandan ben bir yandan sarılıyoruz, Elo "Anne bu bizim, ikimizin dimi" diyor:D 
That is all, by



9 Mayıs 2013 Perşembe

EveGideyimArtık


Allam ya iş yerinde bana boş durmak hiç yaramıyo, hemen kurmaya başlıyorum. Ne güsel yoğun yoğun çalışıyoduk, gerçi benim kafada durdu bu ara. İlk aşamada nette aklıma gelen her yere girip çıkıyorum. Bir süre sonra fark ediyorum ki 5 dk. da bir facebook, haberler, memurlar.net arasında dönüyorum. Sonra telefonla taciz edebileceğim herkesi arayıp çıldırtıyorum. Kocaya: sıkıldım off pofff nie biz şunu yapmıoz bunu yapmıoz vidi vidi bıdı bıdı…
Azlıya: Elo napıo akşama ne yicez napak nedek kuzuma ii bak şunu yap bunu yap vıdı vıdı bıdı bıdı........... dıtt dıttttt telefon sesiyle son buluyor.
Artık çalışcak sınavda kalmadı kapattım o defterleri akademik kariyer desen neyime gerek lisans fazlasıyla  yetti bana. Hobi desen beceremiom, hazır evi boş şeylerle dolduruyorum en güseli satın almakJBiara kabak boyuyodum güya mal gibi, ilkinde anladım Allahtan bana göre olmadığını, sonra ahşap boyama denedim onuda beceremedim, solağım diye örgüye hiç bulaşmadım. herşeyden hemen sıkılıyorum. Kocadanda sıkılırım diye düşünüyodum başlarda ama olmadı öle bişe. Sanırım koca ondan sıkılmayayım diye hafta da 3 gün birbirimizi görebileceğimiz şekilde çalışıyoJ
Ya cidden ben ne yapmayı seviyorum kafam durdu o yüzden mi aklıma gelmiyor?Bi ara hatırlayınca yazcem, bu yazıdan da sıkıldım zaten bys

3 Mayıs 2013 Cuma

TatsızTuzsuz


Biraz tatsız bir konuya değinicem bu kez. Günlük yaşantımda trafiği, iş arkadaşlarımı ya da ne bileyim yemek gibi basit şeyleri kafama takarak ne kadar şanslı (doğru kelime bu mu bilmiyorum) bir kesim arasında yer aldığım bi kez daha kafama dank etti.  Konu : kapitalizm, sömürge, savaş,kadın, çocuk, açlık, vicdan ve bunların hepsinin bir arada olduğu SomaliL
Dün akşam işten eve dönerken radyoda  şu haber vardı. İnsan anne olunca ister istemez kendi çocuğunu bu düzende düşünüyor, bu bile yanlış esasında. kendimi sadece bir dakikalığına o kadınlardan birinin yerine koymak bile canımı çok acıtıyor. Çoğunun aklına bile gelmeyecek acılarla büyümek yada 5 yaşını göremeden Cennete doğru kanatlanmak. Bir çocuğun açlıkla terbiye edilmesini düşünmek ??… sonunu getiremiyorum düşüncelerimin.
 Ne yapabilirim, ne yapabilirim???? Daha az yemek yiyebilirim, daha az tüketebilirim, çöpe atılacakları bi kez daha gözden geçirebilirim,Onlar için dua edebilir ve sahip olduklarım için daha çok şükredebilirimL Böyle konuları içimde yaşarım daha çok ama bu kez yazmak istedim sanırım, belki ben de vicdanımı rahatlatıyorumdur.Kısaca bu işte!
Kuzumu anneannesine gönderdim 1 haftadır yok, alışsın istiyorum. Benim için çok daha zor oldu ayrılmak ama bir yerden başlamam gerekiyordu. İlerde her ikimizinde, her anlamda rahat etmesi için arada ayrılıklar yaşamak lazım sanırım. Kimine göre 22 ay bir çocuk için erken olabilir ama kuzucugum 2 teyze, bir anneanne, bir dede, sayamayacağım kadar kuzen, koca bir bahçe, tavuk, kedi, inek toprak, ağaç, deniz ….vb. ile beraber olacağı için gözüm arkada kalmadı sadece büyük bir özlem var, haftaya görücem:) 

sevgiyle huzurla kalınız bu kadar.

3 Nisan 2013 Çarşamba

ÖzlüSözler:)


Yine geldim, gerçi bi yere gittim de yoktu görüşmeyeli. Walla içim kıyıldı tatilsizlikten hep sölüyorum bu iyi havalar bide Acur-un Zürvayvırı bana hiç iyi gelmio, azıcık güneş görsem hemen aklıma şöle bi sahne geliyor: sol tarafımda bol güneşli bi deniz, sağ tarafım alabildiğine yeşil, bol oksijen, hafif rüzgar, şoför koltuğunda koca, yanımda bıdı bıdı konuşan elif, tabi Azlı-sız da olmaz ama evlenmiş olması tercihimdir:D
 Yoruldum sanırım yine, bi deşarj olayına ihtiyacım var, eskiden biri ters bişey söylediğinde alttan alabiliyordum, hele koca söyleyince hiç sorun olmuyodu ama şimdi onun sölediklerine bile dayanamıyorum, en ufak şeyde birbirimize girioz:(
Yeni işi eskittim bile, kafam bi rahat oohhhh, resmen iş hayatıma 5 yıl geç başladım:( bugun işe gelirken radyoda Nihatın konusu “TürkÖzlüSözleriydi” iyi güldüm sabah sabah, neler varmış neler, al sana bi kaçı:
  • Yalakanın iyisi efendisi ozurunca derin nefes çekendir.
  • Yıkık duvara güvenme üstüne uçar, el oğluna güvenme ağzına zıcar.
  • Kartal sinek avlamaz, köpek kuşa havlamaz, akıllı gein kaynanaya hırlamaz.
  • Yüz verirsen ayıya, gelir zıcar halıya.
  • Etme cahille sohbet küstürürsün, silme cam kırığıyla dötünü kestirirsin.
  • Yitme el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var gücüyle.
  • Sanmaki dert bi sende var, sendeki derdi nimet sayan var. (En hoşuma gideni)

Şöle bende bi düşündüm canım annemin arada sölediği bi kaç tanesi geldi aklıma:
  • Ayranı yok içmeye, tahtaravanla gider m.çmaya (gereksiz pahalı bişey aldığımda)J
  • Ağaç dalıyla gürler (Bir çocuk herkese yeter dediğimde)
  • ….kızım  dede bağlarına varasın (zengin olacam dediğimdeJ)
  • Ben sana güveniom, çevreye güvenmiom. (En orijinali de bu:)İzin isterim vermez sebebini sorarım bunu sölerJ)

 Bende sölesemmi bizim kuzucana bunları:) meleğim artık bildiğin çocukJ Gıcıklık olsun diye altını açıtğımızda zırt diye  bulduğu yere bırakıyo, bizde alkışlıoz psikoloklar öle dediği için “aferin çocuğum ama bi dahakine söyle olurmuJ” diyerek.
Arkadaş diye böğürüyor resmen, artık yetmiyoruz Eloya, yan komşumuzun 10 yaşındaki kızıyla oynamak istiyoL Ilgın hanıma da bizimki küçük geliyor tabi. Konuşmayı öğrenen çocuklar bu kadarmı tatlı dilli olurmuş, bayılıyorum söylediklerineJ
Zıplayacağı zaman: üc beş altı iyi bakJ
Öptürmek istemediği zaman: ııııııı gerek yok
Acıkınca: Deyzeeeee gabaltı
Daha neler neler, iyiki var annesinin kuzusu
Bu ara Game of Thrones a sarmış durumdayım, esenlikler efenim müsadenizle...

25 Aralık 2012 Salı

2012------->2013






Ve bir yıl daha geride kalanlar arasına katılır. özel bir anlamı olmuyor aslında yılbaşı mevzusunun, ohhh birini bitirdik diğeri gelsin kutlamaları pek ilgimi çekmiyor.  Yine desevgili 2012 için ufak tefek bi kaç not:
Zuzucum kuzucum ile ilk bir yılımızı bu sene tamamladık, Benim için ve eminim bütün anneler için çocukları milattır.Böle minik bir insanın benim için kalbinin çarpması,  anneee demesi, bacaklarımın arasında dolanmaktan keyif alması, uyurken bi yerlerinin bana değmesini istemesi,  ona bakınca biraz eşini biraz kendini görmek, canından can olması… kısaca bunlar bitmeyen bi cümlenin parçaları. Rabbim bütün çocuklara anne ve babalarıyla beraber sağlık mutluluk versin !!!

Canım kocacım ile sekiz yılımızı devirdik, iyiki onu sevmişim iyiki evlenmişim!! şu havacılık olayı bizi biraz yorsada sonuna geldik kursiyerliğin, azıcık daha sabretmem lazım, umarım herşey çok güsel olur.
26 yılı devirdiğim karındaşım Azlıcım, annem Azlıya hamile kalırken Nezliye yoldaş olur birbirlerini korur kollar diyerek niyetlenmiş. Ama  okadar sağlam niyetlenmişki cidden en zor anlarımda hep yanımda, ben artık onsuz bir ev, alışveriş, eğlence, kavga, yemek  …..ne derseniz artık  düşünemiyorum. Evlenipte başka  bir şehre giderse diye düşününce kalıyorum öle inş hep aynı şehirde yaşarızJ Yinede 2013 ten temennim evlenmesi yönündeJ
Veeeeeeeee sonunda işimi değiştirdim, inanmayabilirsiniz daha o akşam içimdeki sıkıntı kayboldu gitti JEmir komuta bana hiç uymuyormuş, buna alışılmıyormuşda. sonunda bitti. Şimdi gayet huzurluyum inş herşey daha da güsel olur. 
Yeni iş yerim Ulus’ta, karşımızda pavyon var en ışıltılısındanJ penceremden ileriye bakınca da Ankara Kalesi ve Hacı Bayram Veli ‘yi görebiliyorum. 5 yıldır Ankara’dayım ama Ulus’a buraya gelene kadar pek uğramamıştım. İlginç bir yer, her çeşit insan var suratına bakınca ne olduğunu anlayabiliyorum.


Elocan=Nuriye=Kuduk=Prensens=Aşkım=Elizabeth=Nuriş=Anni